Türk medyasının tiraj rekorlarını 1. Körfez Savaşında Kırdığını bilmeyenimiz yoktur. Bombalar, Cesetler, Tanklar, Kan, Duman, mizansen petrole bulanmış kuşlar...Ne kadar fazla kan o kadar tiraj. Krizsever olmalarının yegane sebebi bu. Etik mi? Evet, halk bunu istiyor. Peki halk Ekmek Teknesi gibi Üsküdar'da mahalle içerisinde geçen dizilere o kadar rağbet göstermesine rağmen o tarz dizileri bırakıp, kimin eli kimin cebinde, kim kimi nerde nasıl yapmış, o onun ki ile beraberken, ötekinin ki kiminleymiş konulu dizilere geçtik.
Demek ki "Halk bunu istiyor" değil "Halk bunu istemeli" diyoruz.
Bugün bütün gazetelere bakın, her yer üniformayla dolu. Mee dedi mi demedi mi, başını eğdi mi eğmedi mi, yan mı baktı düz mü baktı. Sizce halk bunu mu istiyor. Hayır, istemiyor. Kimse belirsizlik istemiyor, kimse gazetelerde asker resmi istemiyor. İsteyenlerin paranoyak rahatsızlıklarını hesaplayarak, en azından büyük çoğunluğun bunu istemediğini düşünmeliyiz. Muz cumhuriyeti olmak ne kadar gurur duyulacak birşeyse, bu şekilde düşünenler de o kadar akıllıdır.
Dün 30 Ağustos kutlamaların da Abdullah Gül'ün Protokoldeki yerine geldiğin de stadyumda kopan çığlıkları duydunuz mu ? Bugün bunu herhangi bir gazetede okuyabildiniz mi? Ya okuyamadınız, ya da kazara satır aralarında gördünüz. Askerin vermediği selam disiplinsizliktir, Abdullah Gül'e birşey kaybettirmez. Önemli olan stadyumdaki çığlıklardır. Bundan güzel birşey olamaz. Umarız Abdullah Gül, stadyumdaki çığlıkların sadece AKPartililerden geldiğini düşünmez ve herkesi kucaklayan icraatlarına başlar. Önümüzde ki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında Hem Cumhuriyeti, hem doğumgününü, hemde stadın diğer kısmındanda gelen çığlıkları kutlar.
