12 Eylül 2007 Çarşamba

Bombacıya Mektup...


Sevgili Arap Kardeşim;
Neye hizmet ettiğini, amacının ne olduğunu bilmiyorum, sadece tahmin ediyorum. Senin, elde olmayan nedenlerle gelişme kaydedemeyen, hatta bazı bölgeleri sadece et olarak kalan beynine Türkiye Cumhuriyeti'ni ne şekilde anlatıyorlar da böyle bir embesilce hazırlanmış, maksadı, sözüm ona patlatmıyoruz, ama patlatabiliriz de gibisinden CIA in dahi haberi olan bir eylemi gerçekleştiriyorsun. Kime ve neye hizmet ediyorsun. Eylemi gerçekleştirdiğin (eylem gerçekleşmiştir) ülkenin sana 400 yıl boyunca yollar, hanlar, hamamlar ve kaynağın olduğu halde kullanamadığın su kanalları yaptığını unutmayı, ancak başta saydığım beyin özelliklerine sahip birisi yapmaz da kim yapar. Türk Askeri topraklarına girdiği ilk günden itibaren, belki Peygamberin arkadaşının(sahabe) torunudur diyerek, pazar yerinden evine giderken elindeki fileleri alıp taşıyordu. Sevap-Günah kaygısıyla yapılan bu hareketi dünyayı yöneten ülkenin Askeri yapıyordu. Kurtuluş savaşında dahi Afganistan, Pakistan gibi ülkeler varını yoğunu ortaya koyarak, karılarının kollarındaki bilezikleri dahi yeni kurulan Meclise gönderirken, senin İngiliz ve Fransız askerleriyle Osmanlının arkasından neler yaptığını tarih biliyor, Türk halkıda biliyor. Biz o günleri unuttuk, cahilliğine verdik. Küçük et parçası beyninin akıl-vicdan mekanızmasını çalıştıramayacağını bildiğimiz için seni affettik. Bizim aflarımız beyninde elektroşok etkisiyle büyüme gerçekleştireceği yerde, sen daha da küçülmeyi seçiyorsun. Gel vazgeç, yarın çok geç olmadan. İslam-ortak paydasıyla şu mübarek Ramazan gününde bu işleri bırakıp tövbe et. Taşeronluk yapma. Git o piknik tüpleriyle başka birşey yap. Bu yazıyı iki seferde oku. Bu kadar uzun cümleleri algılayabilir misin bilemiyorum ama kendini zorla. Sana inanıyoruz. 25 piknik tüpünü bir sefer de sayabiliyorsan bunu da başarabilirsin. Kal sağlıcakla...
Kardeşin Emin, Osman, Mehmet, Ahmet, Muhammed, Ali, Bekir, Ömer, Selim

Hiç yorum yok: